GENÇ FENERBAHÇELİLER
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GENÇ FENERBAHÇELİLER

GENÇ FENERBAHÇELİLER
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yaşar Kemal

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
epru
Üyemiz
Üyemiz
epru


Kadın Mesaj Sayısı : 179
Yaş : 38
Yaşadığınız Şehir : istanbul
Kayıt tarihi : 17/12/07

Yaşar Kemal Empty
MesajKonu: Yaşar Kemal   Yaşar Kemal Icon_minitimePtsi Ara. 17, 2007 5:07 pm

Yaşar Kemal (d. 1923 (nüfus kaydında 1926), Osmaniye), eserlerini Türkçe yazan Kürt asıllı romancı. Asıl adı Kemal Sadık Gökçeli'dir.

Yaşar Kemal, 1923 yılında Osmaniye iline bağlı Hemite köyünde ya da şimdiki adıyla Göğceli'de (Gökçedam) doğdu. Henüz ortaokul sıralarındayken halk yazınına duyduğu ilgi onu folklor derlemeleri yapmaya yöneltti. O dönemde şiirleri Adana Halkevi'nin yayını olan "Görüşler Dergisi"nde yayımlandı. Ortaokulun son sınıfındayken okulu bırakmak zorunda kalarak ırgatlık, amelebaşılık, pirinç tarlalarında su bekçiliği, arzuhalcilik, öğretmenlik, kütüphane memurluğu gibi işlerde çalıştı. Bu arada "Ülke", "Kovan", "Millet", "Beşpınar" dergilerinde şiirleri görüldü.

1940’lı yıllarda Adana’da çıkan Çığ dergisi çevresindeki yazar ve aydınlarla ilişki kurdu ve şiirleri o dergide de yayımlanmaya başladı. Abidin Dino ve ağabeyi Arif Dino ile kurduğu yakınlık onun düşünce ve edebiyat dünyasının gelişimini etkiledi.

Ramazanoğlu Kütüphanesi’nde çalıştığı dönemde Orhan Kemal’le tanıştı. İlk öyküleri “Bebek”, “Dükkâncı”, “Memet ile Memet” 1950’lerde yayımlandı. İlk öyküsü “Pis Hikâye”yi ise 1944’te Kayseri’de askerliğini yaparken yazdı.

1951 yılında İstanbul'a yerleşerek, Cumhuriyet Gazetesi' nde fıkra ile röportaj yazarlığı yapmaya başladı. "Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün" başlıklı röportajıyla Gazeteciler Cemiyeti Özel Başarı Armağanı'nı kazandı. O yıllarda öyküleriyle de ilgi çeken sanatçının 1952 yılında "Sarı Sıcak" adlı öykü kitabı yayımlandı. İlk romanı "İnce Memed" 1955 yılında çıktı. 1955-1984 yılları arasında öykü, roman, röportaj ile makalelerinden oluşan 33 kitabı yayımlandı.

Yaşar Kemal, ilk romanı "İnce Memed" ile 1955 yılında Varlık Roman Armağanı'nı kazandı. 1974 yılında "Demirciler Çarşısı Cinayeti" adlı yapıtı, Madaralı Roman Ödülü' nü aldı. "Yer Demir Gök Bakır" Fransa'da 1977 yılında, Edebiyat Eleştirmenleri Sendikası tarafından yılın en iyi yabancı romanı seçildi. "Binboğalar Efsanesi" 1979 yaz dönemi için Büyük Edebiyat Jürisi tarafından seçilen kitaplar arasında yer aldı. 1982 yılında uluslararası Del Duca Ödülü' ne değer görülen Yaşar Kemal, 1984 yılında Fransa' nın Légion D'Honneur nişanını aldı.

Yapıtlarında Torosları, Çukurova'yı, Çukurova insanının acı yaşamını, ezilişini, sömürülüşünü, kan davasını, ağalık ile toprak sorununu ortaya koyan yazarın betimlemeleri yapıtlarının en önemli özelliğidir. 39 dilde yayımlanmış olan kitaplarıyla, dünya yazınında çok önemli bir yere sahiptir.

İspanyol göçmeni Mandil Paşa'nın torunu Tilda ile evliydi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
epru
Üyemiz
Üyemiz
epru


Kadın Mesaj Sayısı : 179
Yaş : 38
Yaşadığınız Şehir : istanbul
Kayıt tarihi : 17/12/07

Yaşar Kemal Empty
MesajKonu: Geri: Yaşar Kemal   Yaşar Kemal Icon_minitimePtsi Ara. 17, 2007 5:07 pm

Eserleri

Öykü

Sarı Sıcak, 1955,

Roman

İnce Memed Serisi

İnce Memed I,1955,

İnce Memed II, 1969,

İnce Memed III, 1984,

İnce Memed IV, 2006,

Bir Ada Hikayesi Serisi

Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Adam, 1997,

Karıncanın Su İçtiği, Adam, 2002,

Tanyeri Horozları, Adam, 2002,

Dağın Öte Yüzü Serisi

Ortadirek, 1960,

Yer Demir Gör Bakır, 1963,

Ölmez Otu, 1968,

Akçasazın Ağaları Serisi

Demirciler Çarşısı Cinayeti,

Yusufçuk Yusuf,

Kimsecik Serisi

Yağmur Kuşu,

Kale Kapısı

Kanın Sesi

Efsane Derlemeleri-Romanlar

Üç Anadolu Efsanesi, İst.: Ararat, 1967,

Ağrıdağı Efsanesi, İst.: Cem, 1970,

Binboğalar Efsanesi, İst.: Cem, 1971,

Diğer Romanları

Algözüm Seyreyle Salih, 1976, Cem,

Çakırcalı Efe, Ararat, 1972,

Yılanı Öldürseler, 1976,

Kuşlar da Gitti, 1978,

Deniz Küstü, 1978,

Röportaj

Allahın Askerleri, 1978, İst.: Milliyet Yayınları,

Yanan Ormanlarda 50 Gün, İst.: Türkiye Ormancılar Cemiyeti, 1955,

Çukurova Yana Yana, İst.: Yeditepe, 1955

Peribacaları, İst.: Varlık, 1957,

Bu Diyar Baştan Başa, İst.: Cem, 1971,

Bir Bulut Kaynıyor, İst.: Cem, 1974,

Yaşar Kemal Kendini Anlatıyor, 2000, .

Deneme-derleme

Ağıtlar, Adana: Halkevi, 1943,

Taş Çatlasa, İst.: Ataç, 1961

Gökyüzü Mavi Kaldı, (halk edebiyatından seçmeler, S. Eyüboğlu ile)

Ağacın Çürüğü: Yazılar-Konuşmalar, (der. Alpay Kabacalı) İst.: Milliyet, 1980,

Yayımlanmamış 10 Ağıt, İst.: Anadolu Sanat, 1985

Sarı Defterdekiler: Folklor Derlemeleri, (haz. Alpay Kabacalı) İst.: Yapı Kredi, 1997

Ustadır Arı, İst.: Can, 1995,

Zulmün Artsın, İst.: Can, 1995.

Çocuk romanı

Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, İst.: Cem, 1977

Çeviri

Ayışığı Kuyumcuları (A. Vidalie; Thilda Kemal ile), İst.: Adam, 1977

Ödülleri

“Dünyanın En Büyük Çiftliğinde Yedi Gün” adlı röportaj dizisi ile 1955 Gazeteciler Cemiyeti Başarı Armağanı

İnce Memed ile 1956 Varlık Roman Armağanı

Teneke’den aynı adla uyarlanan oyunu ile 1966 İlhan İskender Armağanı

“Teneke” oyunu ile 1966 Uluslararası Nancy Tiyatro Festivali Birincilik Ödülü

Demirciler Çarşısı Cinayeti ile 1974 Madaralı Roman Armağanı

Yer Demir Gök Bakır ile 1977 Fransa Eleştirmenler Sendikası En İyi Yabancı Roman Ödülü

Ölmez Otu ile 1978’de Fransa’da En İyi Yabancı Kitap Ödülü

Binboğalar Efsanesi ile 1979 Fransa “Büyük Jüri” En İyi Kitap Ödülü

1982 Uluslararası Cino Del Duca Ödülü

1984 Fransız Legion d’Honneur Ödülü Commandeur payesi

1984 TÜYAP Kitap Fuarı Halk Ödülü 1985 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü

Kale Kapısı ile 1986 Orhan Kemal Roman Ödülü

1988 TÜYAP Kitap Fuarı Halk Ödülü

1988 Fransa Kültür Bakanlığı Commandeur des Arts et des Lettres Nişanı

1991 Fransa Strasbourg Üniversitesi Onur Doktorası

1992 11. TÜYAP Kitap Fuarı Onur Yazarı

1992 Antalya Akdeniz Üniversitesi Onur Doktorası

1993 Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü

1994 Mülkiyeliler Birliği Rüştü Koray Armağanı

1995 Morgenavissen Jylaand-Pösten Ödülü (Danimarka)

1996 Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce Özgürlüğü Ödülü

Kanun Sesi ile 1996 Akdeniz Yabancı Kitap ödülü (Perpignan, Fransa)

1996 VIII Katalunya Uluslar arası Ödülü (Barcelona, İspanya)

1996 Hellman/Hammet Baskı ?????????? Cesaret Ödülü, New York

1997 Nonino Ödülü (?????????, İtalya)

1997 Kenne Vakfı Düşünce ve Söz Özgürlüğü Ödülü (Uppsda, İsveç)

1997 Norveç Yazarlar Birliği ödülü, Wole Soyinka ile ortak

1997 Frankfurt Kitap Fuarı Alman Yayıncalar Birliği ödülü

1998 Frei Üniversitesi Berlin fahri doktora

1998 Bordeaux Yayıncılar Birliği Yabancı Edebiyat ödülü

2002 Bilken Üniversitesi fahri doktora

2003 Z. Homerus Şiir ödülü

2003 Savanos ödülü (Selanik) 2003 Türkiye Yayıncılar Birliği Yayıncılık Emek ödülü.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
epru
Üyemiz
Üyemiz
epru


Kadın Mesaj Sayısı : 179
Yaş : 38
Yaşadığınız Şehir : istanbul
Kayıt tarihi : 17/12/07

Yaşar Kemal Empty
MesajKonu: Geri: Yaşar Kemal   Yaşar Kemal Icon_minitimePtsi Ara. 17, 2007 5:07 pm

Ağrıdağı Efsanesi (roman)

Ağrıdağı Efsanesi Yaşar Kemal'in destansı romanlarındandır. İlk basımı 1970'de Cem Yayınevi tarafından yapılmıştır.
Roman Ağrı Dağı'nda bulunan dağ köylerinden birinde yaşayan Ahmet ve o dönemde oranın yöneticisi olan Mahmut Han'ın kızı Gülbahar arasındaki aşkı ve bu sevdalıların kavuşmak için yaptıklarını anlatır. Romanda öne çıkan diğer önemli öğeler kaval ve olayların başlamasına sebep olan Mahmut Han'ın Güneş simgeli eğeri olan atıdır. Destanın geçtiği dönemde yaşamış halkın kültürüne ve ananelerine yer verilir. Bunların dışında roman anlattığı destanın karakterleri üzerinden insan psikolojisini irdeler. Aşağıda romanda sık geçen bir paragraf alıntısına yer verilmiştir.

"Ağrı Dağının doruğuna yakın bir yerlerde, güneybatı yamacında bir göl vardır, adına Küp Gölü derler. Bir harman yeri büyüklüğündedir göl. Som mavi bir sudur. Kuyu gibi. Kırmızı, keskin ışıltılı kayalıkların dibindedir. Her yıl bahar gözünü açar açmaz Ağrı Dağının tekmil çobanları gölün kıyısına gelirler, güneş damgalı kepeneklerini bakır toprağın üzerinde serip gölün kıyısında sıralanırlar, kavallarını çıkarıp doğan günle birlikte "Ağrı Dağının Öfkesi" ni gün batımına kadar birlikte çalarlar. Ağrı Dağı çobanları güzel kara kederli gözlüdürler. Uzun çok güzel parmakları vardır. Bazısının gür, altın sakalları dalgalanır. Küçücük bir ak kuş çobanlar kaval çaldırkları sürece üstlerinde döner durur. Gün kavuşunca çobanlar karanlığa karışıp giderler. Ve tam bu sırada da tede dönüp duran ak kuş gölün üstüne süzülüp iner, kanadını suyun som mavisine daldırır, sonra o da çobanlarla birlikte, karanlığa karışır. Kanadın değdiği yerde göl incecikten dalgalanır, ince dalgalar genişleyerek gelir, bakır kıyılara vururlar. Sonra, iri bir atın gölgesi gölün üstüne düşer, süzülür gider."
Yaşar Kemal - Ağrı Dağı Efsanesi

Yaşar Kemal bu romanında da etkileyici anlatımı ile kültürel mirası, kahramanların ruh hallerini,çevrenin pastoral özelliklerini okuyucuya yaşatır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
epru
Üyemiz
Üyemiz
epru


Kadın Mesaj Sayısı : 179
Yaş : 38
Yaşadığınız Şehir : istanbul
Kayıt tarihi : 17/12/07

Yaşar Kemal Empty
MesajKonu: Geri: Yaşar Kemal   Yaşar Kemal Icon_minitimePtsi Ara. 17, 2007 5:08 pm

Binboğalar Efsanesi

Binboğalar Efsanesi Yaşar Kemal'in destansı romanlarından, ilk basımı 1971'de Can Yayınları tarafından yapılmıştır.
Roman Melih Cevdet ANDAY'ın


Ağlar bu mezarlıkta yörükler her gece
Bakıp iri yıldızları davar sanmaktan
Düşünür eski günleri... iskandan önce
Geride kalmanın hüznü yamanmış yapan.


Dizeleri ile başlar.
Romanın konusu yörüklerdir. 18-19yy siyasi çalkantıları ile Osmanlı İmparatorluğu binlerce yıldır konar göçer olarak yaşayan yörükleri-göçerleri yerleşik hayat geçirmek için çeşitli baskılar uygulamıştır. Bütün bunların sonucu olarak 20yy.'a gelindiğinde geriye sadece birkaç yörük obası göçer olarak kalmıştır.

Roman işte bu kalan son yörük obasının çektiği dertleri anlatır. Yörükler yayladan düze inmişler konmak için bir düzlük aramaktadır. Halbuki yörüklerin yüzlerce yıldır kışlak olarak kullandığı düzlükler parsellenmiş çeşitli insanlara tapulandırılmıştır. Nereye gitseler halk onlara saldırmakta ya da para koparmaya çalışmaktadır. Bütün bu olayların çevresinde Horasanlı Demirci Haydar Usta'nın çareler araması torunu Kerem ve Yörük güzeli Ceren'in başından geçenler anlatılır.

Romana isminide veren Binboğalar Efsanesi bir yörük efsanesidir. Efsaneye göre sevenlerin kavuşmasına izin vermeyenlere öfkelenen Toros Dağları bin tane boğaya dönüşüp Çukurova'nın üzerine yürümüştür.

Romanın YKY'den çıkan basımının arka kapağında :

"Yüzyıllarca yerleşik düzene geçmemek için direnen Türkmenler'in romanıdır Binboğalar Efsanesi Hıdırellez şenliklerinde, göçerlerin kış için sığınacak toprak bulma dilekleri ile başlar. Ancak, kış onlar için bir yok oluş öyküsüne dönüşecektir.
Yörüklerin yok oluşuna yakılmış bir ağıt."

denmektedir.

Yaşar Kemal bu romanında da etkileyici anlatımı ile kültürel mirası, kahramanların ruh hallerini,çevrenin pastoral özelliklerini okuyucuya yaşatır.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
epru
Üyemiz
Üyemiz
epru


Kadın Mesaj Sayısı : 179
Yaş : 38
Yaşadığınız Şehir : istanbul
Kayıt tarihi : 17/12/07

Yaşar Kemal Empty
MesajKonu: Geri: Yaşar Kemal   Yaşar Kemal Icon_minitimePtsi Ara. 17, 2007 5:08 pm

İnce Memed I

Konusu

Anadolu halkının geri kalmışlığı, cahil bırakılmışlığı ve köy hayatının sefaleti.


Özeti
Toroslar'dan Akdeniz'e uzanan Dikenliözü'ndeki beş köyden birisi Değirmenoluk'tur. Bu köyün insanları köylerinden dışarıya çıkmazlar. Onun için buraların kendine has kanun ve töreleri vardır. Bu kanun ve töreleri Abdi Ağa koyar ve uygular. Dışarıdan kimse gelmez ve karışmaz.

Köyün yağız delikanlılarından Memed günlerdir Abdi Ağa'nın tarlasını sürmektedir,Abdi Ağa annesini ve kendisini dövmektedir. Artık dayanamayacağını anlayınca her şeyi bırakıp çakırdikenliklerinin arasında çıplak ayakla geçerek Kesme Köyü'ne gider ve Süleyman'a sığınır. Memed'in bu yaptığı aslında bütün köy ahalisinin hayalidir. Memed kışı Kesme Köyü'nde geçirir.Orada çobanlık yapar. Anasını ve köyünü özlemiş olmasına rağmen dönmemekte kararlıdır. Bir gün köyden bir tanıdık onu görür ve bu haberi hemen Abdi Ağa'ya yetiştirir. Bunu öğrenen Abdi Ağa Süleyman'ın kapısına dikilir ve Memed’i alıp köye götürür. O yaz Memed hasadı yapar ve Abdi Ağa'nın topraklarını sürer. Abdi Ağa ise ceza olarak ona hasadın beşte birini verir. O kış Memed ve anası çok zorluk çekerler.

Memed, arkadaşı Mustafa ile birlikte ilk defa kasabaya gider. Yolda, iyi ve mert bir eşkıya olan ve hayranlık duydukları Kara Ahmet'le karşılaşırlar. Kasabadaki yaşam Memed'i çok etkiler. Ağaların olmadığı, herkesin hür olduğu bu hayat Memed’i cezbeder. Memed sevgilisi Hatçe'yi kaçırmak için köye döner ve beraber kaçarlar. Abdi Ağa'nın yeğeninin nişanlısı olan Hatçe ile Memed'in kaçmalarının ardından Ağa'nın adamları ve yeğeni onları yakalamak için izlerini sürerler ve bulurlar. Aralarında çatışma çıkar. Abdi Ağa'nın yeğeni ölür, Memed yaralanır ve kaçar. Hatçe ise yakalanır. Memed'in sığınacak bir yeri olmadığı için Deli Durdu denilen bir eşkıyanın çetesine sığınır. Çetenin yaptığı haksızlıkları gören Memed Deli Durdu'dan nefret eder.

Bu sırada Abdi Ağa Hatçe'yi cezalandırmak için ona bir tuzak kurar. Yeğenini Hatçe'nin öldürdüğüne jandarmaları ikna eder ve Hatçe hapishaneye düşer.

Eşkıyalığa iyice alışan Memed zulmetmeye dayanamaz. Çeteden ayrılıp yeni dostlar bulur ve onlarla gezmeye başlar. Bir gece köye geldiğinde anasının öldüğünü duyar ve Hatçe'nin başına gelenleri öğrenir. Ardından Abdi Ağa'nın izini sürmeye başlar. Bu arada Abdi Ağa Memed'i ortadan kaldırmak için bir tuzak kurar. Memed ise kasabada Hatçe'yi bulur ve bir yolunu bulup onu ve arkadaşını hapishaneden kaçırmayı başarır. Köylüleri de Abdi Ağa'ya karşı gelmeleri konusunda yüreklendirir. O kış köylüler Abdi Ağa'ya hasatlarından bir buğday tanesi bile vermezler.

Abdi Ağa Ankara'ya telgraf çeker ve Memed'in gizlendiği yeri ihbar eder. Jandarmalar Memed'i kıstırırlar. Aralarında çatışma çıkar. Tam bu sırada Hatçe doğum yapar. Memed eşi ve çocuğu için teslim olur fakat bu esnada Hatçe vurulur. Memed'in dünyası yıkılır. O sırada çıkan afla serbest kalır. Doğan çocuğunu Hatçe'nin hapishane arkadaşı alır ve Gaziantep'in bir köyüne götürür.

Olaylardan Abdi Ağa'yı sorumlu tutan Memed köye gelir ve Abdi Ağa'yı vurur. Bu duruma sevinen köylü bayram eder. Memed ise atını dağlara doğru sürer ve o günden sonra Memed'den haber alınmaz.

O gün bu gündür Dikenlidüzü Köylüleri, çift koşmadan önce çakırdikenleri ateşe verirler. İşte tam o günlerde Alidağ’ın doruğunda bir top ışık patlar, üç gün üç gece yanar durur.


Ana fikri

Zavallı ve kendi halinde görünse de Çukurova köylüsü ve tabii her ezilen, baskıya maruz kalan, 'mecbur bırakılan' birey öfkesini haykıracak anı bekler ve efsaneler , ağıtlar ve 'kutsal' değerler de arka planlarında böyle öğeler taşırlar.Hiç bir kötülük karşılıksız kalmaz


Kitaptaki olayların ve şahısların değerlendirilmesi

İnce Memed
ince memed aslında hikayede göz ününde bulunan karakteri ağalık sistemine baş kaldıran bi eşkiyadır. ama işin gerçek boyutu halkın ince memed'lik fikri. ince memedlik yoksul yardımcısı ağalığın zulmün baş gösterdiği yerlerde bir "yeter" çağrısıdır. halk ince memed'i gözünde böyle yaşatmış, kan can vermiş ve içindeki kurdu canlandırma kapısı olarak görmüş. içindeki hür kurdu, içindeki güçlü ve kafa tutan kurdu, içindeki korkusuz kurdu açığa çıkarma kapısı...


Abdi Ağa
Dikenliözü'nde bulunan beş köyün sahibi, merhametsiz, bencil ve zengin bir köy ağası.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yaşar Kemal
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» YAHYA KEMAL BEYATLI

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GENÇ FENERBAHÇELİLER :: Hobileriniz... :: Edebiyat :: YAZARLARIMIZ-
Buraya geçin: